ZULÜM SARAYI ÇİN: KOMÜNİST PARTİ’NİN YAKLAŞAN ÇÖKÜŞÜ
Blog gönderi açıklaması.


ZULÜM SARAYI ÇİN: KOMÜNİST PARTİ’NİN YAKLAŞAN ÇÖKÜŞÜ
Ekrem Uygurhan
Ocak 2025
Giriş: Tarih, zalimlerin sonunu yazar
Çin Komünist Partisi’nin Doğu Türkistan’daki Uygur Türklerine yaptığı zulüm, insanlık tarihine kara bir leke olarak kazınmıştır. Kadim bir milletin kültürü, inancı ve onuru, acımasız bir rejim tarafından yok edilmeye çalışılıyor. Ancak tarih, zulümle kurulan sarayların bir gün yerle bir olduğunu defalarca göstermiştir. Çin Komünist Partisi de bu kaçınılmaz sona doğru hızla ilerliyor.
1. Zulümle yükselenler, adaletle yıkılır
Uygur Türkleri, masum bir millet. İnançlarına sarılan, emeğiyle yaşayan, tarihine bağlı bir halk. Ancak bu halk, Çin’in işgalci zihniyeti tarafından toplama kamplarında acıya mahkûm ediliyor. Kadınlar ağlıyor, çocuklar anasız babasız büyüyor, erkekler zorla çalıştırılarak köleleştiriliyor. Çin, bu zulümle gücünü artıracağını sanıyor. Oysa, adalet er ya da geç tecelli eder. Zulmün gövdesi ne kadar büyük olursa olsun, bir gün çökecektir.
2. Dünya artık susmuyor
Çin, insan haklarını hiçe sayarak kendisini uluslararası arenada yalnızlaştırdı. ABD, Avrupa ve birçok demokratik ülke, bu zulme daha fazla göz yummuyor. Uygurların çektiği acılar, dünyaya duyuruldukça Çin mallarına boykotlar artıyor, ekonomik yaptırımlar kapıda bekliyor. Bu yalnızlık, Çin’i şaşkına çevirecek bir felakete sürüklüyor.
3. Türk dünyasının kardeşlik eli
Türk dünyası, Doğu Türkistan’daki kardeşlerinin yanındadır. Türkiye, Kazakistan, Kırgızistan ve diğer Türk devletleri, Uygurların sesine ses katmak için harekete geçiyor. Bu birlik, ÇKP’nin hesaplayamadığı bir güçtür. Türk halkları, Uygurların haklarını savunmak için Çin’e karşı dimdik ayakta duracaktır.
4. İslam dünyasının yükselen öfkesi
Uygurlar sadece bir Türk milleti değil, aynı zamanda Müslüman bir millettir. Çin’in bu mazlum halka reva gördüğü zulüm, İslam dünyasının vicdanını yaralamıştır. Her gün daha fazla Müslüman, Çin mallarını boykot etmekte, hükümetlerine bu zulme karşı harekete geçmeleri için baskı yapmaktadır. Müslümanların birliği, Çin’in temellerini sarsacak bir ambargoyu kaçınılmaz kılacaktır.
5. Çin’in içindeki huzursuzluk
Çin’in içi de kaynıyor. Halk, ÇKP’nin adaletsiz yönetiminden bıktı. Ekonomik eşitsizlikler, siyasi baskılar ve halkın özgürlük talepleri büyüyor. Demokratik Çinliler, Hong Kong ve Tayvan gibi bölgeler, ÇKP’ye karşı ayağa kalkıyor. Çin halkı, zalim rejimlerinden kurtulma umuduyla daha cesur adımlar atıyor.
6. Uygur Türkleri sabırla hazırlanıyor
Doğu Türkistan’da yaşanan zulüm, Uygur Türklerini yıldırmak yerine güçlendiriyor. Uygurlar, kendi topraklarından Çin işgalcilerini çıkarmak için her geçen gün daha fazla örgütleniyor. Zulme boyun eğmeyen bu millet, haklı davasını sürdürerek tarih yazmaya devam ediyor.
7. Çin dört bir yandan kuşatılıyor
Çin’in komşuları da ÇKP’ye karşı cephe almış durumda. Hindistan, Japonya, Vietnam ve Filipinler, Çin’in sınır politikalarına karşı savaşa hazır. Bu devletler, Çin’in bölgedeki saldırgan tavırlarına daha fazla boyun eğmeyeceklerini açıkça ifade ediyor.
8. Çin’in dünyaya yayılan tehdidi
Çin, sadece Uygurlar için değil, dünya için de bir tehdit. Hijyenik olmayan koşullarda tüketilen vahşi hayvanlar ve sorumsuz politikalar, COVID-19 gibi küresel felaketlere neden oldu. Bu salgınlar, Çin’in yalnızca insan haklarını değil, tüm insanlığın geleceğini tehdit ettiğini gösteriyor.
Sonuç: Tarih, adaletin zaferiyle yazılır
Çin Komünist Partisi, zalim bir dev gibi görünebilir. Ancak hiçbir zulüm ebedi değildir. Doğu Türkistan’dan yükselen çığlıklar, dünyanın vicdanını uyandırmıştır. İnsan haklarına saygı göstermeyen, mazlumların kanıyla ayakta durmaya çalışan bir rejim, sonsuza dek süremez. ÇKP’nin sonu yakındır ve bu son, hem Uygurlar hem de tüm insanlık için adaletin zaferi olacaktır.